Bu Blogda Ara

11 Mayıs 2013 Cumartesi

Hello Europe, This Is Malmö Calling! 2

Soğuk bir Malmö gününden merhaba!!!

Eğer çok yorgun ve sıfır uykuluysanız ama hala eğlenmeden geri kalmıyorsanız bu Eurovision'da olduğunuzun belirtisidir. Her anını dolu dolu yaşayan bir fan için Eurovision haftası vücut sınırlarının ötesine erişmek gibi bir şey. Bütün gün provaları takip edip, basın merkezinden çıkıp Euroclub'a gidip sabaha kadar eğlenmek ve aynı hızla basın merkezine geri dönmek ve dediğim şeyleri bir döngü halinde yaşıyor olmak çok da kolay bir şey değil. Bunu yapan da çok fan yok ne yalan söyleyeyim. Geçtiğimiz senelerde dikkatimi çeken bu sene kesin olarak emin olduğum bir konu var ki o da son hafta gelen fanların yalnızca ortam yapmak, eğlenmek amaçlı geldiği. Geçtiğimiz hafta herkes arı gibi çalışıyordu ve akşam Euroclub'da eğleniyordu. Şimdi birkaç fan geliyor asla basın merkezinde görmüyorsunuz ama Euroclub'da sabahlıyorlar. Bu insanlara basın akreditasyonu verilmesi bile benim için doğru bir şey değil....
Sonuç olarak dün size ilk yazıyı yayınladıktan sonra gecelerimizin vazgeçilmezi Euroclub'a gittim. Euroclub'ın dünkü programına bakmamıştım ve gittiğimde gördüklerim benim için tam bir süprizdi. Öncelikle normal gecelerde uzun bir salon olan Euroclub'ı bir bölümünü perdeyle bölüyorlardı ama dün gece bütün alan açıktı.


Normal günlerde Euroclub


Dün gece Euroclub
Açıkcası ben kapalı halini tercih ederim büyük ortamları insanları uzaklaştırıyor ve çok samimiyetsiz ve sıkıcı oluyor. Ama tabii ki konumuz bu değil. Dün akşam işler biraz farklıydı. Salona ilk girdiğimde gördüğüm ilk insanlar sağ tatrafta duran Takasa (İsviçre) ekibi oldu. Birkaç dakika içinde sahneye İsveç'in ulusal finali Melodifestivalen'den tanıdığımız Marie Serreholt çıktı. Sebebiyse bu son hafta Euroclub organizasyonlarının sunuculuğunu yapacak olmasıydı. Geceyi 2009 Melodifestivalen'de yarıştığı şarkısı Disconnect Me'yi söyleyerek başlattı. Ardından sahneye İsviçreli grubumuz Takasa çıktı. Ardından Marie Serreholt'un vokalist ekibi Eurovision Medley yaptılar. Daha sonra tipik Eurovision partimize devam ettik ancak ortamın büyüklüğü o sevmediğim kopukluğa sebep oludu. Diğer bir yandan İspanyol fanların şehre gelmiş olması ve  pistte bütün şarkıların kareografilerini yapıyor olmaları da ayrı bir hoştu. Aynı zamanda Romanya'nın temsilcisi  Cezar'da dün gece Euroclub'daydı ve şarkısı çaldığında kendinden geçerek dans etti (Sanırım tek dans eden oydu). Gece bir süreden sonra herkesin gitmiş olması ve pistte birkaç kişi kalmamız ve üst üste Düm Tek Tek, Everyway That I Can ve Şarkı Sevgi Üstüne'nin çalması bizi pek bir mutlu etti. Eve vardığımda hava aydınlanıyordu (yani saat 4 civarı). Alarmı kurmaya unutmuş olsam da beynim nasıl kodlandıysa duruma erkenden kalkmayı başardım ve hızla Letonya'nın provasını kaçırmamak üzere basın merkezine geldim.

...Evet Letonya'yı kaçırmak istemedim çünkü inanılmaz bir enerjileri var!!! Burada da beklediğimden ilgi gördüler. Açıkcası çıkacaklarını düşünmüyordum ama şu an neredeyse emin olmaya başladım çok eğlenceliler ve şu an yarışmada onlar bir tane daha yok! Ayrıca bugün Escextra ekibi Livestreamlerini karşı masamızda yapıyorlardı ve konukları PeR idi. Türk fanlardan birkaç soru gelince ne olduğunu bilmiyorum ama gitaristleri bir anda Akdeniz Akşamlarını söylemeye başladılar. Ekip bizim Türk olduğumuzu bildiği içinde o an baya güzel oldu. Gerçekten çok içtenler... Bol bol şans diliyorum.





Takip edenler bilir benim favorim San Marino! Valentina acayip derecede sevimli  ve çok sıcak kalpli ancak sahnede inanılmaz vasat duruyor. Olmuyor şarkının o asilliğini yansıtamıyor. Gene de iyi bir derece alacağını umuyorum. Bugün basın toplantısında fazla sahteydi Valentina. "Bu şarkıyla insanlara ne anlatmak istiyorsunuz" tarzındaki sorulara... "Kalbimden seslenmeye ve sadece sevgi vermeye çalışıyorum" tarzında cevaplar verdi. Geçen seneyle bu sene arasındaki bu değişikliği de büyüme olarak görüyor ve geçen seneyi bir deneyim, bir öğreti olarak görüyormuş. Finalde görmek ve iyi derece almasını izlemek istiyorum!!


Amsterdam'daki konserden sonra Esma ile çok dalga geçilmişti. Sebebi de korkunç bir şekilde şarkıyı söylemesiydi daha doğrusu söylemeye çalışmasıydı. Bugün de aynı şey oldu. Lozano'yla etkilendiğiniz şarkı Esma'nın girmesiyle "Hey allahım nereden çıktın yaa" dedirtiyor. Arkasına 2 vokalist koymaları bile kurtarmamış. Bu kadar harika bir sesin nasıl böyle çıktığını hala anlayamıyorum. Allah kolaylık versin. 


Bu sene ilk kez Azerbaycan'ın provasını seyrettim ve Ferid'den beklediğimin çok çok daha ötesindeydi. İzlerken gözlerim bile doldu diyebilirim. Ferid çok iyi, şov harika, şarkı zaten muhteşem... Her an Bakü için rezervasyonlar yapmaya başlayabiliriz yani. En azından umarım. Onun dışında her sene olduğu gibi bu sene de backstage bölümüne gittim  delegasyon ekibiyle konuştum. Söyledikleri şey ise Ferid'in şovunda kullandıkları kutunun hava almaması ve bunun içindeki dansçı için büyük sorun yapmasıydı. Bir provada dansçı 3 dakika boyunca nefessiz kalarak dans etmiş. Bu yüzden 4 kere kutu değiştirmek zorunda kalmışlar. Şu an durumlar iyiymiş. 



Sevgili finli sanatçımız Krista aynı sevimsizliği ile devam ediyor yoluna. Evde kalmış bir kadın havasında gitmeye devam ediyor burda da kendimi sevdireceğim diye didinip duruyor. Yapmadığı şey kalmadı diyim size. Yarı finali geçemezse sanırım en çok ben sevineceğim. Euroclub'da çaldığında dans etmeye yarıyor bir tek onun dışında pek de katlanılacak gibi değil.



Malta bugün biraz daha iyiydi. Şarkıyı çok sevsem de çok yeterli gelir mi o şov bilemiyorum. Süpriz yapıp çıkarsa da en çok ben sevinirim. Gianluca ve ekibi gerçekten inanılmaz sevimliler.



En nefret ettiğim ülke olan Bulgaristan'ın temsilcileri Elitsa ve Stoyan 2007'de ne kullandılarsa gene aynısını yaptılar sahnede. Sadece biraz daha etkin bir halde. Hala Water'dan sonra nasıl bu hallere düştüklerine şaşırıyorum. Onun büyüsünden böyle katlanılamaz bir şey... Seveni çok ve ben bunu gerçekten anlayamıyorum.



İzlanda'nın solisti Eythor Ingi her zamanki asilliği ile sahnedeydi. Yılın en şık şarkılarından birine sahip. Bence jüriye oynayacak şarkılardan ama televotingde ne olur bilemiyorum. Oy alabilme potansiyelini yüksek görmüyorum ama umarım finale kalır!




Dediğim gibi bu sene eğlenceli, enerjiyi yükseltecek şarkı pek yok. Ne şans ki bu yarı finalde onlardan biraz var. 9. Sırada gelmiş geçmiş en eğlenceli ve etnik şarkılardan birine sahip olan Yunanistan var! Onları seyrederken yerinizde duruyorsanız sizde gerçekten bir sorun olabilir. En azından her şeye rağmen Alcohol Is Free diyen bir ekibe katılmamak elde değil di mi? Finalde olmamaları skandal olur. (Dediğim gibi her sene olduğu gibi bu sene de Backstage e girmeyi başardım)  






Olmadı bu bize yapılmamalıydı. İsrail'in solisti Moran Mazor o elbiseyi değiştirmeliydi. Şarkı harika, vokal harika ama o elbise... Görüntüye odaklanınca geri kalan şeylere dikkat edemiyor insan. Gene de jürilik şarkılardan fazlasıyla da güçlü bakalım ne olacak. 



Normalde olsa dinleyebileceğim ama burada böyle bir yarışmada izlediğimde bir de böyle yarışmacılar içinde gördüğümde inanılmaz derecede vasat gelen bir şarkıya sahip bu sene Ermenistan. Ayrıca çok eleştirildikten sonra Gor'un kaşlarını aldığı da gözden kaçmadı tabii ki.



Macaristan... Sevemiyorum bir türlü hep aynı vasat bir şekilde gidiyor. Solistin korkunç derecedeki sevimsizliği ve etrafa sardığı negatiflik Macar fanları bile tiksindiriyor. Çoğu kişi desteklerken adamın kişiliğini görüp düşüncelerinden vazgeçmiş durumdalar. Final yapmaması umuduyla!



Gürcistan... Hiç favorim olmayan şarkıyı burada sevdim. Provaları çok güçlüydü ve gene tüylerimi diken diken etmeyi başardılar. Ancak onlar prova sırasındayken arkadan biri şarkının üstüne geçtiğimiz senenin İspanya şarkısını "Quedate Conmigo"yu söyledi ve neredeyse aynı melodiydi. Bir de keşke Sophie ve Nodi biraz daha sevimli olsalarmış... Kesin finaldeler. İlk 5 bekliyorum. Süpriz yaparlar mı? Onu da bekliyorum. 



İsviçre çok iyi ancak bir sıkıntı var ki o da oldukları yerde dikiliyor olmaları. Bunun sebebini 95 yaşındaki grup üyelerine bağlamak istiyorum ama o da mantıklı olmuyor onu yormayacakları başka bir kareografi de seçilebilirdi. Bu şekilde olması şarkıyı biraz sıkıcı hale getirmiş. Destekleyicileri çok olacaktır. Finalde görmeyi isterim. 



Romanya sahneye çıktığı andan sonuna kadar bütün press center olarak yerlerde sürünerek güldük. Inanılmaz derecede saçma ve rezil ötesi bir şov sergiliyorlar. Dalga geçtiğimiz sıralarda fanlardan biri Cezar'la aynı tonda şarkıyı söyleyerek eşlik etti bütün press centerdan da alkışı almayı başardı. Cezar da sanırım bunu öğrenmiş ve onun kim olduğunu sordu ardından fan kalktı ve ona tekrar şarkıyı söylettiler. Cezar'ın çok hoşuna gitti ve "Aslına bakarsan bir backvokaliste ihtiyacım oluyor" dedi. "Sende ışık var değerlendirmelisin. Belki de gelecekteki yarışmacı sensin... Neden olmasın" dedi. Finale çıkarsa sıkandal olur. 



Bugün de böyle geçti. Yarın 5 büyük ülkenin finali var. Onları çok büyük bir heyecanla bekliyorum. Bu akşam ise Belarus'un partisine gidiyoruz. Söylentilere Vodka free olacakmış! O zamaaaan Alcohol Alcohol Alcohol Is Freeeee.... Gecenin dedikoduları ve heyecanla beklenen 5 büyüklerin provasını kaçırmak istemezsiniz. Takipte kalııın!!

*** Burada ojelerime büyük bir ilgi var! Son 3 yıldır sadece 3 kere yaptığım şekillere merhaba deyin!



                                                                                                                                      

2 yorum:

  1. Bu arada bilmiyorum bilerek mi yaptın ama Norveç'i atlamışsın sanırım. Ayrıca blogunu severek takip ediyorum. Yorumların falan eğlenceli oluyor. Bazen ters düşsek de cidden okurken keyif alıyorum. Bu arada Malmö'de iyi eğlenceler diliyorum. (Dilemesem de eğleneceğin ortada zaten. :D)

    YanıtlaSil
  2. Şu ojelrini canlı canlı göremedim ya en çok ona üzülüyorum... Ege'cim mükemmel olmuş gitmiş kadar oluyorum şahsen ben... Hadi iyi eğlenceler... :)

    YanıtlaSil