Bu Blogda Ara

1 Mart 2015 Pazar

TÜRKİYE BİRİNCİ!


Kendimi şanslı bir çocuk olarak görmemin en önemli nedenlerinden biri de anne ve babamın da birer Eurovision fanı olmasıydı sanırım. Kendimi bildim bileli OGAE Türkiye ailesindekileri tanır, Eurovision partilerine katılır, koltuklarında uyuklar (yaş itibariyle) ve Eurovision'u kaçırmadan izlerim. Asıl aklımın başına gelmesi, farkındalığımın artması  2003'e tekabül ediyor. 2003 yılı Mayıs ayında babamın sürekli "Eurovision yaklaşıyor! Sertab da var Ege" diyişlerini hatırlıyorum. Öncelikle Eurovision nedir kafam daha yeni almaya başlıyordu. Benim için o cümle "Aaa Sertab mı?? iyi Eurovision'u seyredelim" olarak kafamda cevap bulmuştu. Çocukken Sertab'a olan hayranlığım öyle böyle değildi bu yüzden de dikkatle izlemem biraz daha anlam kazanmıştı. Yarışma akşamı evdeki 3 odada bulunan 3 televizyon da açıktı (Eurovision seyretmek hiç bu kadar görgüsüzce olmamıştı), tipik bir gelenek olarak abur cuburlar, meyveler derken heyecan başladı. Sertab'ı sahnede gördüğüm o an benim için çok başkaydı. Yarışmayı daha yeni tanımaya başlıyordum ama Sertab'ı ilk kez öyle bir şov yaparken görmek inanılmaz bir duyguydu. Yarışma ise başlı başına bambaşka bir dünyaydı benim için. 



Annemle babam o sene iyi derece alacağımıza inandıkları için oylamayı nefessiz seyrettiler. Annem bir yandan  şu ülke şuna bu kadar puan verse bu ülke buna bu kadar puan verse diyerek birinci olma ihtimallerimizi düşünüyordu. Ben de bir yandan Belçika'ya sinir olmakla meşguldüm o çirkin şarkı nasıl o kadar puan alıyor diyordum (ki şu an çok severim). Bir yandan T.a.T.u için seviniyordum ki normalde de 1, 2 şarkısını dinlerdim. geçtiğimiz 10 yıldır yaşanan en heyecanlı oylamada son 2 ülke kala annemin yaptığı hesaplamalar sonunda Slovenya en az 10 verse 1.yiz demesi ve son ülke Slovenya'nın gerçekten Türkiye'ye 10 vermesiyle evde çığlıkların kopması ve bir anda telefonların çalmaya başlaması, Bülent Özveren'in "Türkiye birinci" haykırışları... hepsi bir anda yaşandı. İşte bugün tam o günün üstünden 10 yıl geçti. Ne şanslıyım ki o zaman daha 8 yaşında olmama rağmen o heyecanı yaşadım ve hatırlıyorum. Biliyorum ki benim gibi birçok kişinin Eurovision macerası o geceyle başladı. Hem bu yüzden hem de bir daha böyle bir ana tanıklık edebilir miyiz bilmediğim için bu önemli günü atlamak olmaz. Tüm Türk Eurovision severlerin 24 Mayıs'ı kutlu olsun!!!




1 yorum:

  1. 2003'de favorim İngiltere'ydi. Kliplerini deçok beğenmiştim; gitar girişi şahaneydi; Gemma da çok güzeldi; partneriyle çok yakışıyorlardı birbirlerine. Favoriler arasında değildi ama bunun benim için önemi yoktu. Ama finalde Gemma inanılmaz detone oldu; adeta nefesi yetmedi; yine de umutluydum. Ben sadece şarkıyı değerlendiririm. Stüdyo kaydı benim için yeterlidir. Performansa takılmam. O yıl Türkiye'de ilk kez televoting uygulanıyordu ve sabit hattan en fazla üç kez arıyordunuz. İngiltere 15. sıradaydı ve defalarca aramama rağmen düşüremedim. Oylamada çok üzüldüm; İngiltere'ye hiç puan çıkmamıştı. Bunda İngiltere'nin Afganistan'a olan saldırısında Amerika'yı desteklemesinin de payı büyüktü. Tabii Gemma'nın detone olması da buna eklenmişti. Ama şarkı çok güzeldi. İngiltere'nin puan almaması yine de kabus gibiydi benim için. Sonradan Avusturya, Rusya ve İzlanda'yı da çok sevdim. Almanya ve Fransa'dan bu kadar başarısız sonuç hiç beklemiyordum. Fransa bu şarkıyla da bu sonucu alınca artık kazanamaz, diye düşündüm. Ama Eurovision bu; sürprizlerle dolu!

    YanıtlaSil